Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Ramazan ayının rahmeti, mağfireti, affı, bereketi milletimizle birlikte tüm Müslümanların, tüm insanlığın üzerine olmasını cani gönülden temenni ediyorum. Maalesef son yıllarda ramazan aylarını hep sıkıntılı gündemlerin eşliğinde buruk bir şekilde geçiriyoruz.
Salgın döneminde bozulan tedarik sistemi hâlâ düzeltilmiş değildir. Tam tersine Karadeniz’in kuzeyindeki savaşla birlikte yeni tehditlerle karşı karşıya kalmıştır. Geniş bir alanda giderek ağırlaşan sorunlar zengininden fakirine kadar tüm ülkeleri derinden sarsıyor.
Merkesiznde yer aldğımız coğrafya başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında benzer tabloları görmek mümkündür.Türkiyenin bu zorlu dönemi aşarak bir an önce hedeflerine ulaşması için ülkenin tüm imkanlarını harekete geçireceğiz.
Şimdi Ukrayna-Rusya savaşıyla yeni boyutlar kazanarak devam eden küresel krizi fırsata çevirecek adımları da atıyoruz
Bugün Türkiye savaşın her iki tarafıyla yakın ilişkileri sürdürebilen, tarafları bir araya getirerek somut ilerlemeler sağlanabilmesini temin edebilen yegane ülkedir. Elbette küresel düzeyde yaşanan sıkıntıların bize de yansımaları oluyor. Ekonomimizi çökertmek için döviz kuru ve faiz tartışmaları üzerinden başlatılan saldırılar ve ardından küresel krizin ülkemize etkileri halen sürüyor.
Enerji ve gıda fiyatları başta olmak üzere dengeleri sarsan Rusya-Ukrayna krizinin sonuçlarını derinden hissediyoruz.
Siyasi ve diplomatik alandaki kazanımlarımızı ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmek için güç olarak kullanıyoruz.
Türkiye, Londra'dan Pekin'e, Sibirya'dan Güney Afrika'ya uzanan geniş bir coğrafyanın lojistik süper gücü haline gelme yolunda ilerlemektedir.
Gıda sektöründe kullanılan ham maddelerin fiyat artışı bizi yakından ilgilendiriyor. Mevsim şartlarının sebze ve meyce fiyatları üzerindeki etkisini de gözardı edemeyiz. Allaha şükür kendi insanımızı asla temel gıda maddelerinden mahrum bırakmayacak kapasiteye sahibiz.
Türkiye'nin sorunu eti, buğdayı, unu üretmek değildir. Türkiye'nin üretim kapasitesi kendi insanını zor durumda bırakmayacak kadar geniştir.
Kamunun denetim ve yaptırım yetkilerini kullanarak serbest piyasa içinde bu tamahkarlarla mücadele ediyoruz. Sorun ahlaki olduğu için arzu ettiğimiz neticeleri almakta güçlük çekiyoruz. Karşımızda zorlu bir tablo olduğunun farkındayız. Her kesimi gözeten, kazanımlarını korumaya, kayıtlarını telafi etmeye yönelik anlayışla yaklaşıyoruz. Hem içeride hem de dışarıda ürün arzının yeniden dengeye oturacağını, tedarik kanallarının işlemeye başlayacağını, fiyatlardaki balonun söneceğini umut ediyoruz.
Gelir artışına yönelik tedbirler yanına gereksiz paniklerin önüne geçecek, piyasayı sakinleştirecek düzenlemelere hız vereceğiz. Daha sıkı mücadele ederek bu dönemi de inşallah geride bırakacağız.
Fiyatlardaki balonun söneceğini ümit ediyoruz. Piyasayı sakinleştirecek düzenlemelere hız vereceğiz.
Bizim bu süreçteki önceliğimiz vatandaşımızın kesintisiz en uygun şartlarda temel gıda maddelerini erişmesini sağlamaktır.
Yıllarca kendi kaderine terk edilmiş demiryollarımızı zaten canlandırmıştık. Demiryolu hat uzunluğumuz 13 bin 22 kilometreye çıkardık.Yurtdışı yük taşımacılığında da demiryolunun payını 10 kat artırmayı planlıyoruz. Limanlar giderek daha da önem kazanmaktadır. 217 olan liman sayımız 2053'te 255'e çıkarılacaktır. Kanal İstanbul kritik bir öneme sahiptir.
Yaptığımız yatırımlar sayesinde Türkiye üretimini 1 trilyon doların üzerinde arttırmayı başarmıştır. Yarısı yeni olmak üzere 18 milyona yakın insanımızın istihdamını sağlayan ekonomik sonuçlar ürettik. Milli gelirimize 520 milyar dolardan fazla katkı sunduk. Yarına hazırlanırken odak noktamıza insan, veri ve yük hareketliliğini yerleştirdik.
Bu unsurları lojistik, mobilite, dijitalleşme ekseninde ele alarak adımlarımızı atıyoruz. Akıllı otoyolların inşası bu uygulamalardan biridir. Ulaştırma ve lojistik ana planımızı veriye dayalı ortak aklı önemseyen bir anlayışla hazırladık. Öncelikle güncel sosyo demografik arazi kullanımı, ulaştırma sistemleri, altyapı ve turizm verilerine göre ihtiyaç analizi yaptık.
Emisyon salınımı azaltma hedefli çevreci ve akıllı ulaşım sistemlerin öne çıktığı senaryolar geliştirdik. Demiryolu yatırımlarımız artık ön plana çıkmıştır.
Haberleşme alanında yeni teknoloji ile yolumuza devam ederek ülkemizin dört bir yanını fiber ağlarla öreceğiz. Beşer yıllık planlamalarla 2053 yılına kadar 196 milyar dolar yeni yatırım yapacağız.
Amacımız; ülkemizi dünyanın gelişmekte olan değil, gelişmiş ülkeler arasındaki yerini almasıdır. Paylaştığımız vizyon ülkemizin sadece bugünü ile değil, geleceği ile de dertlendiğimizin kanıtıdır. Büyük Türkiye'nin inşasına artık kimse engel olamayacaktır.
Bizim için aslolan özellikle her bir insanımızın çalışacak iş, evine götürecek ekmek, başını sokabilecek ev bulabilmesidir. Şimdi istihdam ile ilgili yeni bir projeyi daha hayata geçirmeye başladık.
2020 yılı başından itibaren 3 yıl süreyle hazine taşınmazını kullanan çiftçilerimize başka şart aramadan bu araziyi kiralama imkanı getiriyoruz.
2B arazilerinin satış ile ilgili başvurusu süresini 31 Aralık'a kadar uzatma kararı aldık.İşbaşı eğitim programı kapsamında, mevcut çalışanlarının üzerine alacakları her işçinin 3 veya 6 ay boyunca tüm ücretlerini ve destek primlerini Çalışma Bakanlığımız karşılayacak.
Bugüne kadar ülkemizin her meselesini nasıl hal yoluna koyduysak bugünkü sıkıntıları da biz çözeceğiz."
Hibya Haber Ajansı