Önceki dönem milletvekillerinden İbrahim Aydemir, kul hakkına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, bireysel günahlardan çok, insanların haklarını ihlal eden davranışların ahiret sorumluluğunun çok daha ağır olduğunu vurguladı. Peygamber Efendimizin (s.a.s) müflis tanımı üzerinden insanlara yönelik haksızlıkların cehennem azabına götüren büyük bir vebal olduğunu kaydeden Aydemir, “Bir kuruşluk hak bile olsa, eğer helallik alınmamışsa mahşerde alnımıza yazılır. Kul hakkı, sadece dünya hukukuyla değil, ilahi adaletle de mutlaka karşılık bulur” dedi.
MÜFLİSİN KİM OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ?
Aydemir, Peygamber Efendimizin sahâbeye yönelttiği “Müflis kimdir biliyor musunuz?” sorusunu hatırlatarak, asıl iflasın ahirette insanlara zulmedenlerin uğrayacağı son olduğunu belirtti. Resûl-i Ekrem’in (s.a.s) “Bir kişi kıyamet günü kıldığı namaz, tuttuğu oruç ve verdiği zekâtla gelir. Ancak dünyada iken birine sövmüş, diğerine iftira atmış, ötekinin malını yemiş, berikinin kanını dökmüş, bir başkasını dövmüştür. Hak sahiplerine onun iyiliklerinden verilir. İyilikleri tükenince de hak sahiplerinin günahları ona yüklenir ve cehenneme atılır. İşte gerçek müflis budur.” hadisini aktaran Aydemir, bu uyarının çağlar üstü bir ahlaki ilke olduğunu kaydetti.
KUL HAKKI, DİNİN DE, AKLIN DA, VİCDANIN DA EMRİDİR
Toplumda yaşanan her türlü haksızlığın temelinde kul hakkı ihlali olduğunu ifade eden Aydemir, bazen kasıtla bazen gafletle yapılan bu hak gasplarının insanların dünyasını da ahiretini de ifsat ettiğini söyledi. Din, ahlak ve vicdanın ortak sesi olan kul hakkına riayet, İslam’ın temel esaslarından biri olarak değerlendirildi. Aydemir, “İşçinin emeğini zamanında vermemek, çalıştırıp ücretini ödememek kul hakkıdır. Kendi işine gelmediği için başkasının hakkını yok saymak günahtır” diye konuştu.
KUL HAKKI, CANA KASTETMEK GİBİDİR
Konuşmasında kul hakkının maddi meselelerin ötesinde insanlık onurunu da ilgilendiren bir konu olduğuna işaret eden Aydemir, “Bir insanın hakkını gasp eden, aslında onun onuruna, izzetine ve geleceğine saldırmış olur” diyerek şu ayeti hatırlattı: “Kim bir mümini kasten öldürürse; cezası içinde ebedi kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.” (Nisa, 93)
KARS TOPRAĞI KADAR HAK BİLE HELALLİK ALINMADAN AFFEDİLMEZ
Resûl-i Ekrem’in (s.a.s) “Hiç kimse hak sahibi olmadan bir karış toprağı bile almasın! Eğer alırsa, kıyamet gününde Allah yerden o kadar toprağı boynuna dolayacaktır” hadisini hatırlatan Aydemir, özellikle kamusal ve siyasi yetkiyle yapılan her tasarrufun vebalinin daha büyük olduğunu söyledi. “İmar yolsuzluklarından işçi maaşlarının ödenmemesine kadar her alanda kul hakkını çiğnemek ateşten gömlek giymektir” dedi.
SOKAKTA YÜRÜMEK HAKTIR, ENGELLEYENE VEBAL YETER
Aydemir, kent yaşamında yayaların yürüyüş hakkını gasp eden uygulamalara da dikkat çekerek, “İnsanların sokaklarda güvenle yürüyememesi, yol işgalleriyle zorla başka yöne sevk edilmeleri de kul hakkıdır. Kaldırımları işgal eden esnaftan, yolları kapatan organizasyonlara kadar herkes bu sorumluluğu taşır. Her adımda başkalarının hakkı vardır” dedi.
STOKÇULUK, KANDIRMA, FİYAT OYUNLARI: HARAMDIR
Ticarette kul hakkının çiğnendiği birçok alana işaret eden Aydemir, bir malı olduğundan daha değerli göstererek satmanın, son kullanım tarihi geçmiş ürünleri raflara koymanın, ölçüyle hile yapmanın, kusurlu ürünü gizleyerek satmanın, saklamak suretiyle piyasada mal kıtlığı oluşturmanın İslam’a göre haram olduğunu vurguladı. Resûl-i Ekrem’in “Bizi aldatan bizden değildir” hadisini hatırlatan Aydemir, ticari ahlaksızlıkların sosyal dokuyu çürüttüğünü söyledi.
KİMSE KENDİSİNİ BAŞKASINDAN ÜSTÜN GÖREREK HAK İHLALİNDE BULUNAMAZ
Aydemir, eğitim ve bilinç düzeyinin artmasının kul hakkı ihlallerini azaltacağını, güçlü bir manevi eğitimle bu şuurun yaygınlaşması gerektiğini belirtti. Sosyal medya üzerinden, gazetelerde ya da siyasi platformlarda kişilere iftira atmanın, itibarsızlaştırmanın ve yanlış bilgilerle algı operasyonu yapmanın da kul hakkına giren ağır günahlar arasında olduğunu söyledi.
YARIN MAHŞERDE HERKES HESAP VERECEKTİR
Aydemir, konuşmasının sonunda Bakara suresinin 281. ayetine dikkat çekerek, kul hakkının sadece dünyada değil, mahşerde de hesap konusuna dönüşeceğini belirtti. Ayette geçen “Öyle bir günden sakının ki, o gün hepiniz Allah’a döndürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı karşılık tastamam verilecek ve onlara asla haksızlık yapılmayacaktır.” ifadesinin, kul hakkı bilincinin ilahi adalet düzlemindeki yerini açıkça ortaya koyduğunu vurguladı.